Yıpranmış ve hurdaya çıkarılan gemilerin son durağı gemi söküm tesisleridir…
25-30 yıllık bir sürenin sonunda, gemiler sefer hayatlarının sonuna gelir. Her yıl ortalama 600-700 adet büyük gemi. “Ömrü sona eren” bu gemiler çeliğe dönüştürülmek üzere parçalara ayrılır. Gemilerin %95’i çelik içermektedir.
1 ton çelik üretimi için 2.5 ton cevher işlenmektedir. 2.5 ton cevher elde etmek için ise yaklaşık 10 ton civarıngeda toprak kazmak ve bu toprağı taşımak gerekir. Demir-çelik ihtiyacını karşılamak için daha fazla demir cevheri çıkarılması ya da hurda demirin tekrar işlenerek cevhere olan ihtiyacın azaltılması gerekmektedir.
Gemi geri dönüşümü, Türkiye’nin 25 milyon tonluk çelik üretiminin yüzde 70’ini sağladığı hurda demirin en önemli kaynaklarından biridir.
Sökülen gemilerden elde edilen metaller tekrar işlenerek ekonomiye kazandırıldığı için önemli bir ekonomik faaliyet olarak görülür.
Ekonomiye ve doğaya katkısının dışında tehlikeli olan bir boyutunu da göz ardı etmemek gerekir.
Hurda gemilerde bulunan özellikle kanserojen bir madde olan asbest, toksik etkili kurşun, kadmiyum, civa gibi ağır metaller söküm işlemleri esnasında ortaya çıkmaktadırlar.
Bu kimyasalların çevre ve insan sağlığına olan zararlı etkilerinin çok tartışıldığı ve ne gibi sorunlara yol açtıklarının iyi anlaşıldığı 1980’li yıllardan itibaren, Avrupa ülkeleri ve Amerika’da gemi sökümü işlerini terk etmişler. Günümüzde bu işler Hindistan, Pakistan, Çin, Bangladeş ve Türkiye’de yapılıyor.
İzmir/Aliağa ilçesi 07.10.1974 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile “gemi söküm organize sanayi bölgesi” olarak ilan edilmiştir. 1976 yılından itibaren gemi söküm faaliyetleri ülkemizde sadece bu alanda yapılmaktadır.
Yazı : İnternet
Fotoğraflar : Şevki Silan